Bugün Kazakistan’ın Türkistan bölgesinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi hz.lerini ziyaret ettik. Eğer bugün müslüman-Türk-Selçuklu-Eyyübi-Osmanlı-Türkiye vs. ne varsa hep bu ataların sayesindedir. Buradaki uçsuz bucaksız bozkırların ortasında bir yandan Cengiz hanın-moğolların istila seslerini duyabilir bir yandan…
Dış dünyayla neredeyse hiç bağlantıları yok. Modern hayattan izole bir yaşam sürüyorlar. Elektrik, su, altyapı vs hak getire. Sokaklar balçık ve çamur içerisinde. Burası İslamabad yakınlarında yaklaşık 150 bin Türkmen mültecisinin yaşadığı Haripu Kampı….
–
Burası daha önce defalarca farklı fotoğraflarını paylaştığım ilkel Era kabilesi. Derme çatma çadırlarda yaşıyorlar. Tarım ile ve kendilerine gönderilen yardımlarla geçiniyorlar. Köye girdiğimizde bütün ilgi tabiki bizlerin yani beyaz adamların üzerinde oluyor. Fakat benim…
Orada gördüklerim bizdeki gibi merdiven altında kaçak işletmelerde çalışan çocuk işçiler gibi değil. Her yerde her işte her zorlukta. Şehrin en kalabalık caddesinde çektim bu fotoğrafı. Elinde tahtadan bir kasa içinde samanlar ve samanların…
Etiyopya’nın başkenti Addisababa’da belediyenin tahsis ettiği park gibi bir yerdeyiz. Yiyecek yardımı için kurduk çadırları. Bizim burdaki gibi öyle afişler pankartlar duyurulur vs olmuyor. Çünkü zaten olayı duyan binlerce insan koşarak geliyor adeta sel gibi…
Bu hanım ablalar Pakistan’ın en büyük nehirlerinden birinden su almış evlerine gidiyorlar. Aslında bildiğiniz çamur deryası. (Daha önce paylaşmıştım hatırlarsınız) Hani şu camışların yüzdüğü kadınların çamaşır yıkadığı ve çocukların yüzdüğü nehir. Aynı nehirden su doldurup…
*Pakistan’ın Pencab eyaletinin başkenti Lahor, Pakistan’ın en tarihi şehirlerinden birisi. Yüzbinlerce turistin her yıl ziyaret ettiği ve 17. yüzyılda inşa edilmiş Padişah Mescidi’ne harika süslemelerle bezenmiş tuğla kırmızısı devasa bir kapıdan girdik. Daha doğrusu giremedik….
PAKİSTAN’DA İLK GÜNÜM VE İLK ODAM…
Neredeyse 24 saat süren bir yolculuktu. Almati’dan Abudabi’ye oradan Bahreyn’e ve en son Pakistan’ın Lahor şehrine ulaştım. Seyahatim boyunca farklı milletlerden bir sürü insanla tanıştım. Havaalanına indikten sonra pasaport kontrolü…
Bu Etiyopya’lı kara kızımızın ismi Hayat.
Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Etiyopya için Avrupa’dan ve Türkiye’den 2 binden fazla yardım gönderildi. Bu yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere oradaydık. Başkent Addis Ababa’nın bize tahsis ettiği…
Hava buz gibi yağmur yağıyor. Makinamı belki bir hikaye yakalarım diye boynuma astım ıslanmasın diye kundaktaki bebek gibi koynuma sakladım. Titreye titreye yürürken bu 3 çocuğu gördüm yalın ayak yarı çıplak. Gittim yanlarına direk sordum:
-Min…
